İbrahim Çavuş , Rumi 1312 yılında / miladi 1896 yılında İstanbulda doğmustur.Aslen Siirt'ten İstanbul'a yerleşmiş bir aileye mensuptur.Babası Abdullah Bey , İstanbul'da bir süre otelcilik yapmıştır.İlk öğrenimini İstanbul'da tamamlamıştır.

8 Ekim 1912 tarihinde patlak veren Balkan Savaşı , Osmanlı başkenti İstanbulda büyük  yankı uyandırmıştır.Bu sırada çok genç bir yaşta bulunan İbrahim , yaşının ve gencliğinin heyecanı ile yerinde duramaz . Balkan Savaşına gönüllü olarak katılmaya karar verir. Babasının da onayını aldıktan sonra cepheye gider ve geri hizmet birliklerinde görev alır.

Balkan savaşından sonra İstanbul'a  dönen ve teknik konulara yatkın bir yapıya sahip olan İbrahim ,Türkiye'ye henüz yeni yeni girmekte olan motorlu taşıtlarla  ilgilenmeye başlamıştır.

1914 yılı Ağustos ayında Birinci Dünya Savaşına Osmanlı Devleti de katılıp seferberlik ilan edilince ,İbrahim  tekrar gönüllü olarak orduya katılmak ister ve gerekli müracaatta bulunur.Otomobil konusunda bilgi ve yeteneği olduğundan Osmanlı Genelkurmayına bağlı  bulunan Ahırkapı Otomobil Fabrikasında istihdam edilir.O burada ,orduda kullanılmakta olan otomobiller hakkında 11 ay staj eğitimi görür.Eğitimin tamamlanmasından sonra Bağdat Cephesindeki Altıncı Osmanlı ordusunda görevlendirilir , 511 numaralı Alman Otomobil Kolunda şoför olarak çalışmaya başlar. Ordudaki hizmeti karşılığı karargahdaki Alman subaylarının da ilgisini çeker siyah kurdelalı demir salip nişanı ile taltif edilir.Bu arada Bağdat Cephesindeki hizmetlerinden dolayı Altıncı Ordu Komutanı Halil Paşa tarafından da 4539 numaralı beratla kızmızı kurdelalı yıldızlı harp madalyası ile taltif edilir.

Bağdat cephesi İngilizlerle çetin mücadelelerin yapıldığı bir cephedir.Türk ordusu bu cephede lojistik açıdan sıkıntı çekmesine rağmen yine de büyük başarılar elde etmiştir.Hatta  General Tawshend komutasındaki bir İngiliz tümeni Kütül amare savaşı sırasında tamamen  esir edilmiştir.Öte yandan Almanlarla Türkler arasında özellikle komuta kademesinde müttefik olmamıza rağmen bir takım sıkıntılar yaşanmaktadır.Almanların bu cephede Türk subayları ve Türk askerlerine karşı kötü davranışlar sergilemesine tahammül edemeyen İbrahim Çavuş , bir Türk Binbaşısının bir Alman subayı tarafından aşağılandığını görünce dayanamayıp silahla müdahale edince Almanlarla arası açılmıştır.Almanların teklifiyle otomobil kolundan alınıp cephe hattına sürülmek istenmişse de , Ordu komutanı Halil Paşanın araya girmesi ile cepheden alınıp İstanbul'daki Askeri Otomobil Mektebine kendi tabiriyle sürgüne gönderilmiştir.Buradaki görevi sırasında yeni teşkil edilmekte olan Ankara İaşa Otomobil koluna görevlendirilerek Suphi Paşanın maiyetine verilmiştir.Mondros Mütarekesinin imzalanmasına kadar geçen sürede bu birlikteki görevine devam etmiştir.

İbrahim ÖZTURAN , Milli Mücadelenin başlaması üzerine Mustafa Kemal Paşanın yaveri Salih BOZOK'la çok öncelerden tanışmaktadır.Mustafa Kemal Paşa Sivas'tan Ankara'ya geldikten sonra , ÖZTURAN , Salih BOZOK tarafndan Ankara'ya davet edilmiştir. Ankara'ya gelen ÖZTURAN , Yaver Salih BOZOK aracılığıyla Mustafa Kemal Paşayla görüşmüş ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı makam şoförlüğünde istihdam edilmek üzere görevlendirilmiştir.Milli Mücadele süresince Mustafa Kemal Paşanın makam şoförü  olarak görev yapan ÖZTURAN , Mülli Mücadelenin sona ermesini müteakip izin alarak Siirt'e gidip anne ve babasıyla görüşme fırsatı bulabilmiştir.Bu arada emsallari terhis edildiğinden ÖZTURAN da Diyarbakır'da bulunan Elcezire Cephesi Otomobil Bölüğünden terhis teskeresini alıp Siirt'e dönmüştür.